Kanserde Erken Tanı Hayat Kurtarır

Kanserde Erken Tanı Hayat Kurtarır

Kanser Nedir?

Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Genel anlamda ise kanser vücudumuzun çeşitli bölgelerindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile oluşan 100’den fazla hastalık grubudur. Çok çeşitli kanser tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ile başlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme dahi neden olabilir.

Kanserin belirtilerini bilmek hastalığın erken teşhisi açısından önemlidir, ancak bu belirtilerin birine veya daha fazlasına sahip olmak kişinin kanser olduğu anlamına da gelmez. 

Açıklanamayan kilo kaybı: Birçok kanserin; özellikle mide, pankreas, yemek borusu (ösefagus) kanseri ve akciğer kanseri gibi; ilk belirtisi açıklanamayan kilo kaybıdır.

Biyolojik Risk Faktörleri: Biyolojik Risk Faktörleri; yaş, cinsiyet ve ırk gibi fiziksel özelliklerdir. Fiziksel ve biyolojik özelliklerin, kanser için risk faktörü olup olmayacağı, kanserin tipine bağlıdır. 

Çevresel Risk Faktörleri: Yaşadığınız ya da çalıştığınız çevre koşulları kanser gelişimi için risk faktörü olabilir. Ev ya da iş yerinde bulunan bazı maddeler, kanser riskini artırır. Asbest, radon, hava kirliliği, UV radyasyon, sigaraya maruz kalma çevresel risk faktörlerindendir.

Yine diyetle alınan bazı besinler kanser gelişim riskini artırırken, bazıları da koruyucu olabilmektedir.

BELİRTİLER
Ateş: Kanserde sıklıkla görülür fakat genelde ileri evre kanserler ile birliktedir. Kan kanseri ve lenf bezi tümörlerinde ise başlangıç belirtisi olarak ortaya çıkabilir.

Halsizlik: Kan kanseri veya kansızlığa neden olabilen mide veya kalın bağırsak kanseri gibi kanserlerde erken ortaya çıkabilir. Halsizlik kanserin seyrini tahmin etme konusunda önemli bir bulgudur.

Ağrı: Kemik veya testis tümörlerinde ilk belirti olabilir ama genelde ileri evre kanse

Memede veya vücutta hissedilen kitleler: Özellikle meme, testis, lenf bezi veya yumuşak doku tümörleri cilt altında bir yumru veya şişlik ile hissedilebilir.

Cilt değişiklikleri: Cilt tümörleri haricinde iç organ tümörlerinde de görülebilir. Bazı kanserlerde sarılık, ciltte koyulaşma veya ciltte kızarıklık görülebilir.

Kanama: Olağan dışı kanama birçok kanserde erken veya geç dönemde ortaya çıkabilir. Balgamda kan görülmesi akciğer, dışkıda kan görülmesi kalın bağırsak, idrarda kan görülmesi idrar torbası (mesane), zamansız vajinal kanama ise rahim veya rahim ağzı (serviks) kanserinin belirtisi olabilir.

Dışkılama veya idrar yapma alışkanlığında değişiklik: Uzun süreli kabızlık, ishal veya dışkı boyutunda değişiklik kalın bağırsak kanserinin ilk belirtisi olabilir. İdrar yaparken sancı, idrarda kan görülmesi veya idrar yapma sıklığının değişmesi prostat veya idrar torbası (mesane) kanserinin ilk belirtileri olabilir.

Öksürük ve horlama: İnatçı ve geçmeyen öksürük akciğer kanserinin horlama ise gırtlak (larinks) kanserinin ilk belirtileri olabilir. 

Ben ve siğillerdeki değişiklikler: Vücudumuzda yıllardır mevcut olan bir ben veya siğilde şekil, boyut veya renkte yeni ortaya çıkan bir değişiklik durumunda hemen bir doktora müracaat edilmelidir. Zira melanom denilen cilt tümörlerinde erken teşhis ile tedavi şansı artmaktadır.

RİSK FAKTÖRLERİ

Kanserin sebebi kesin olarak bilinmemektedir. Kanser hastalığı için iki grup risk faktörü vardır. Bunlar değiştirilebilir faktörler ve değiştirilemeyen faktörlerdir. Değiştirilemeyen faktörler yaş, cinsiyet ve aile öyküsüdür. Değiştirilebilir faktörler ise çevresel etkenlerdir. 

Bunlar:  

Sigara ve alkol kullanımı,

Radyasyona maruz kalma,

Bazı virüsler,

Kötü beslenme alışkanlığı,

Gıdalardaki katkı maddeleri,

Uzun süre güneş ışığına maruz kalma,

Aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalma, 

Bazı kimyasal maddeler (katran, benzin, boya maddeleri, asbest v.b.),

Hava kirliliği,

Bu risk faktörlerinden biri veya daha fazlasına maruz kalmak bu kişide kesin kanser gelişeceğini göstermez, ama kansere yakalanma ihtimalini arttırır. Bazı insanlar birçok risk faktörü bulundurmasına rağmen yaşamı boyunca hiç kansere yakalanmazken, kanser tanısı konulan bazı hastalarda ise hiçbir risk faktörüne rastlanmayabilir. 

Sık Görülen Kanser Tipleri

Cilt kanseri

Meme kanseri

Akciğer kanseri

Prostat kanseri

Mide kanseri

Kalın bağırsak (kolon) kanseri

Rahim ağzı (serviks) kanseri

Lenf bezi tümörleri

Kanserden korumaya yönelik önlemler şu şekilde sıralanabilir:

Sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin hiçbirini kullanmamak

En iyisi sigara ve diğer tütün ürünlerine hiç başlamamaktır ancak başlandıysa da bırakmak gerekmektedir. Yaş ne olursa olsun veya ne kadar süre kullanıldığına bakılmaksızın, sigara başta olmak üzere tüm tütün ürünlerini kullanmayı bırakmak akciğer kanseri başta olmak üzere neden olduğu birçok kanser ve hastalığın görülme riskini düşürmekte ve daha uzun ve sağlıklı yaşamaya yardımcı olmaktadır.

Pasif içici olmama, dumansız alanlar oluşturma

Pasif içicilik; başkalarının içtikleri veya yanan tütün ürününden -sigara, puro, pipo, nargile, elektronik sigara gibi- kaynaklanan dumanın solunmasıdır. Tütün dumanına maruziyet, dünyada her yıl birçok insanın ölümüne neden olmaktadır. Tütün dumanına maruz kalmak, akciğer ve meme kanseri ile kalp krizleri gibi birçok öldürücü hastalığa neden olmaktadır. Çocuklar tütün dumanının zararlı etkilerine karşı çok daha hassastır. Bu nedenle dumansız hava sahaları oluşturmak toplumdaki sağlıklı bireylerin bu zararlı etkilerden korunması için oldukça önemlidir. 

Yeterli ve dengeli (sağlıklı) beslenmek

Yeterli ve dengeli diğer bir deyişle sağlıklı beslenme; süt ve ürünleri (yoğurt, ayran, peynir vb.), et ve ürünleri, tavuk, balık, yumurta ve kuru baklagiller (mercimek, kuru fasulye, nohut vd.) ile yağlı tohumlar (ceviz, fındık, badem vb.), taze sebzeler, taze meyveler, ekmek ve tahıllar (bulgur, pirinç, makarna vb.) besin gruplarının yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmesidir.

Günlük enerji alımı dengelenerek ve fiziksel aktivite artırılarak vücut ağırlığı denetim altına alınabilir. 

Yeterli düzeyde fiziksel aktivite yapmak

Fiziksel aktivite egzersiz ve sporu da kapsayan geniş bir kavramdır. Her yaş grubunda düzenli fiziksel aktivite;

Sağlıklı olmayı sağlar.

Fiziksel performans kapasitesini artırır

Vücut ağırlığı kontrolüne yardımcı olur.

Yaşam kalitesini artırır.

Denge ve koordinasyonu geliştirir.

Karın bölgesinde yağlanmayı azaltıp, kemik ve kas kuvvetini artırır.

Kalp damar hastalıklarının görülme riskini azaltır.

Kanda yağ (lipid) ve kolesterol düzeyini düşürür.

Şeker hastalığı (Tip 2 diyabet) riskini azaltır.

Bazı kanser türlerinin (meme, kalın bağırsak gibi) görülme riskini azaltır.

Bireyin kendisini daha iyi hissetmesini sağlar, depresyon riskini ve stresi azaltır.

Bu amaçla yetişkinlerin en az  10 dakika olmak kaydıyla haftada 150 dakika, gençlerin ise her gün en az bir saat fiziksel aktivite yapması önerilmektedir. Fiziksel aktivite olarak hızlı tempoda yürüme, koşma, bisiklete binme, paten kayma, ip atlama,  futbol, basketbol, voleybol, yüzme ve tenis gibi sporlar yapılabilir. Kas kuvvetini ve gücünü artırmaya yönelik, şınav, mekik veya ağırlık kaldırma gibi aktiviteleri de yapmak sağlıklı olmak açısından önemlidir.

Alkollü içeceklerden uzak durmak

Alkollü içeceklerin enerji içeriği yüksek olup vücut ağırlığının artışına (kiloluk, obezite) neden olmaktadır. Alkol tüketimi başta karaciğer hastalıkları olmak üzere; obezite, kalp damar hastalıkları ve bazı kanser türlerinin oluşmasına neden olabilmektedir. Yapılan araştırmalar, alkolün oral kavite (ağız boşluğu), farinks (yutak), larinks (gırtlak), özofagus (yemek borusu) ve kalın bağırsak (kolorektal), meme ve karaciğer kanseri riskini arttırdığını göstermektedir. 

Güneş ışınlarına fazla maruz kalmamak

Son yıllarda yetersiz D vitamini alımı ile bazı kanser türleri dahil pek çok hastalık riski arasında ilişki olduğu bilinmektedir. D vitamininin en iyi kaynağı güneşten sağlanan ultraviyole ışınlarıdır. Fakat

vitamin D’nin temel kaynağı olan güneşin fazlası ve özellikle UV ışınlarının güçlü geldiği saat sabah 10 öğlen 4 arası maruz kalınması zararlıdır. Çünkü UV ışınlarının deri kanseri ve malign (kötü huylu)  melanom gibi insan sağlığı üzerine ciddi zararları vardır. 

Yukarıda belirtilen saatler arasında güneşin altında kalınmamalı, kalınması gerekiyorsa da gerekli önlemler alınmalıdır. Güneşten korunma en iyi şekilde gölgelik yerler, güneş gözlüğü, uygun giysi ve şapka ile sağlanır. Güneş kremi de yüz ve eller gibi vücudun güneşe maruz kalan kısımları için gereklidir. 

Çalışma ortamlarında kansere neden olabilecek maddelere karşı kaynağında koruyucu önlemler almak

İnsanlardaki kanserlerin 4-5’i kadarı çalışma sırasında karşılaşılan faktörlerin etkisiyle meydana gelmektedir.  Özellikle kanserojen olduğu bilinen kimyasal maddelerin üretildiği veya kullanıldığı iş yerlerinde çalışan bireylerde bu risk yüksektir. Bu nedenle bu gibi yerlerde kanserojen madde kaynağında kontrol altına alınmalıdır. 

Kadınlar için emzirmek

Emzirmenin anne ve bebek sağlığı üzerindeki birçok yararlı etkisinin yanında annelerde over (yumurtalık) ve meme kanser riskini de azaltmaktadır. Dolayısıyla bebeklerin beslenmesinde ilk 6 ay sadece anne sütüne yer verilmesi, sonrasında 2 yaşına kadar anne sütüne yeterli ve uygun tamamlayıcı besinlerle birlikte devam edilmesi en sağlıklı,  en uygun beslenme şeklidir.

Hepatit B ve HPV aşılarını yaptırmak

Hepatit B virüsü; kan ve diğer vücut sıvıları ile bunların bulaştığı araç gereçlerle kişiden kişiye bulaşır. Sonrasında siroz ve karaciğer kanserine kadar gidebilen ciddi hastalıklara neden olur. Hepatit B aşısı, Hepatit B’den korunmada en önemli yoldur. 

İnsan papilloma virüsü (Human papillomavirus – HPV) çoğunlukla cinsel temas yoluyla bulaşan bir virüstür. Belirli HPV tiplerinin cinsel yolla bulaşması sonrası kadınlarda rahim ağzı (serviks) kanseri gelişme riski olmaktadır. Günümüzde HPV’nin en çok kanser yapan tiplerine karşı geliştirilen aşılar mevcuttur. Dünya Sağlık Örgütü rahim ağzı kanserine karşı 9-13 yaşlarındaki kız çocuklara aşı yapılmasını önermektedir.

Kentsel hava kirliliğinin azaltılması

Hava kirliliği, iç veya dış ortamın, atmosferin doğal özelliklerini değiştiren herhangi bir kimyasal, fiziksel veya biyolojik etkenle kirletilmesidir. Açık hava ve kapalı hava kirliliği, ölümcül olabilecek kalp ve solunum hastalıkları ile birlikte kanser dahil birçok hastalığa neden olmaktadır. 

Katı yakıtları kullanmamak

Kömür veya biyokütlenin evde katı yakıt olarak kullanılması iç ortam hava kirliliğini yaratarak; zatürre, KOAH, iskemik kalp hastalığı, inme gibi hastalıkların yanısıra özellikle kadınlarda akciğer kanseri riskini arttırmaktadır. Bu nedenlerden dolayı sağlık açısından; daha uygun yakıtların kullanılması, bu mümkün değilse kaliteli soba ve ocakların kullanılmalı, soba, ocak ve bacaların bakımının düzenli aralıklarla ve uygun şekilde yapılması,  pişirme ve yaşam alanlarının sık sık havalandırılmasının yanı sıra çocukların dumandan uzak tutulması da yerinde bir yaklaşım olacaktır.

Kanser taramalarını yaptırmak

Kanserlere erken tanı konması halinde, kansere bağlı ölümlerin azaltılması mümkündür. Bu bağlamada kalın bağırsak kanseri, cilt kanseri, kadınlarda rahim ağzı kanseri ve meme kanseri ile erkeklerde prostat kanserine erken tanı koymak mümkündür.