Aşı İle Önlenebilen Hastalıklar 3

Aşı İle Önlenebilen Hastalıklar 3

Boğmaca Hastalığı

Boğmaca, her yaştaki duyarlı bireyi etkileyen, özellikle çocukluk çağında ve 5 yaşından küçük çocuklarda ağır seyreden akut, bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. En tipik belirtisi boğulurcasına olan aralıksız öksürük nöbetleridir. Tüm dünyada yaygın olarak görülen bir hastalıktır.
Hastalık, solunum yoluyla bulaşmakta ilk dönem belirtileri, burun akıntısı, gözde yaşarma, halsizlik, fazla yüksek olmayan ateş gibi hafif üst solunum yolu bulgularıdır.
Çok küçük bebeklerde ölüm sık görülmektedir.

Boğmaca Nasıl Bulaşır?
Boğmacaya bir bakteri neden olmaktadır. Solunum yolu ile alınan bakteri, 7-10 günlük kuluçka devresi sonrası (ortalama 4-21 gün) hastalığa neden olmaktadır. Çok bulaşıcıdır. Boğazda yerleşir. Hijyenik koşullara, yani temizlik kurallarına iyi uyulmadığında bulaşma olur ve sonrasında salgınlar yaşanır. Sosyo ekonomik düzeyi düşük toplumlarda, toplu yaşam alanlarında, kalabalık gruplar halinde yaşayanlarda, yetersiz ve kötü beslenme koşullarında vakalarda artış olur.

Boğmaca Hastalığı için Bulaştırıcılık Dönemi Nedir?
Bilinen tek kaynak insandır. Bakteri alındıktan 1-2 hafta sonra, korunmasız bireylerde hastalık ortaya çıkar.
Boğmaca, belirli bir coğrafi lokalizasyonda görülmemekte, tüm dünyada yaygındır. Mevsimsel bulaş özelliği olmamakla birlikte son bahar aylarında daha fazla görülebilir.

Boğmaca Hastalığından Korunmak Neden Önemlidir?
Boğmaca hastalığı, tüm dünyada yaygın görülen ve 3-4 yılda bir salgınlara yol açan bir hastalıktır. Çok küçük bebekleri tuttuğu ve hayatın erken safhasında bebek ölümlerine yol açtığı iyi bilinmektedir. Hatalığın tanısı, bazen hafif geçirilen enfeksiyonlar nedeni ile zor olmakta ve gözden kaçabilmektedir. Yaygın salgınlara yol açabildiği için aileler ve çocuklar için ciddi bir halk sağlığı sorunu olmakta ve maddi kayıplara yol açmaktadır.

Boğmaca’dan Korunma Yolları Nelerdir?
Hastalıktan korunmanın tek yolu aşılamadır. Son derece etkili bir aşısı bulunmaktadır. 1985 yılından beri, uygulanan etkin aşılama çalışmaları sayesinde vaka sayısında önemli azalmalar olduğu gözlenmiştir. Aşı oranlarının düşük olduğu toplumlarda ve aşısız bireylerde hastalık görülmeye devam etmekte ve ölümlere neden olmaktadır.

Boğmaca Hastalığının Tedavisi Nasıldır?
6 aylıktan küçük bebeklerin mutlaka hastaneye yatışı ve yoğun bakım tedavisi lamaları gerekmektedir. Bu süreçte antibiyotik kullanılmalıdır. Çünkü küçük bebeklerde hastalık ağır seyreder. Solunum sıkıntısı ve beslenme güçlükleri görülür. Öksürük nöbetlerini hafifletmek amacıyla bazı vakalarda kortikostreroidlerin kullanımı gerekebilir.

Boğmaca Aşısı Uygulama Takvimi Nasıldır?
Boğmaca aşısı 5’li karma aşı (DaBT-İPA-Hib) şeklinde 2,4,6. aylarda ve 18. ayda uygulanmaktadır.
Takvimimizde, (1 Temmuz 2016 tarihinde doğanlardan başlamak üzere) 48. ayda dörtlü karma aşı (DaBT-İPA) şeklinde pekiştirme dozu yer almaktadır. 1 Temmuz 2016 tarihinden önce doğmuş ve halen ilköğretime başlamamış olan çocukların DaBT-İPA pekiştirme dozu ise 2020-2021, 2021-2022 ve 2022-2023 eğitim ve öğretim dönemlerinde okul aşılamaları şeklinde uygulanacaktır.

Boğmaca Aşısı Yan Etkileri Nelerdir?
-Nadiren aşı yerinde kızarıklık, şişme ve ağrı olabilir. Çocuklarda ağlama nöbetleri olabilir. Hafif ateş yükselmesi görülebilir.
-Nedeni saptanamayan ve ilerleyici santral sinir sistemi hastalığı veya bozukluğu olan bireylerde uygulanmaması önerilir. Aşının ilk uygulaması sonrası kasılma nöbetleri ortaya çıkması ve çok yüksek ateş olması halinde uygulamalardan Boğmaca aşısı çıkarılarak devam edilmelidir.

Çocuk Felci (Poliomyelit) Hastalığı

Genellikle 15 yaşından küçüklerde görülmekle beraber, nadir olarak 15 yaşının üzerindeki bireylerde de görülen, bacaklarda ve daha az kollarda felce neden olan bulaşıcı bir hastalıktır.
Çocuk felci hastalığına bir virüs neden olmaktadır.
İnsanlarda görülür, ancak primatlar adı verilen büyük maymunlarda da salgınlara yol açtığı gözlemlenmiştir.
Hastalık, sindirim sistemi yoluyla bulaşmakta, hafif ateş, kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı, kusma, ense ve sırtta sertliğe neden olmaktadır.
Tipik olarak felç görülür, hastalar ayağa kalkmakta ve yürümede güçlük çeker.

Çocuk Felci (Poliomyelit) Nasıl Bulaşır?
Virüs vücuda ağız yolu ile girer. Boğazda ve sindirim sisteminde çoğalarak vücuda yayılır. Boğazda yerleşir ve dışkıda bulunur. Dışkı ile virüsün vücuttan atılımı haftalarca sürer (10 hafta). Hijyenik koşullara, yani temizlik kurallarına iyi uyulmadığında bulaşma olur ve sonrasında salgınlar yaşanır. Nadiren süt, gıda maddeleri ve diğer dışkı ile teması olan maddeler bulamada aracı olarak rol oyanayabilir. Sularında virüs bulaşmış dışkı ile kirlenmesi hastalığın yayılmasına neden olabilir.

Çocuk Felci (Poliomyelit) Hastalığı için Bulaştırıcılık Dönemi Nedir?
Ağırlıklı olarak tek kaynak insandır ve hastalık virüs alındıktan ortalama 7-14 gün sonra hastalık ortya çıkar, ancak bu süre 3-35 gün arasında değişebilmektedir. Bu hastalığa yakalanan kişler, virüsü 10 hafta (2,5 ay) süre ile yayabilir ve bu süreçte korunmasız bireylere bulaştırabilirler.
Çocuk Felci tüm dünyada görülen ve mevsimsel özelliği olan bir hastalıktır. Yaz ayları ile erken son bahar döneminde ve ılıman iklimlerde daha sık rastlanır.

Çocuk Felci (Poliomyelit) Hastalığından Korunmak Neden Önemlidir?
Çocuk felci hastalığının neden olduğu felç vakaları kalıcıdır, geri dönüşü olmaz. Hayat boyu sekel bırakmakta, ebeveynlere ve hastalığa yakalanan bireylere sosyal olarak zarar vermektedir. İşten güçten kalma, hareketin kısıtlanması, toplumda desteğe ihtiyacı olan bir birey haline gelmek, her mesleği yapamamak, toplumdan soyutlanma riski ile karşı karşıya olmak, son derece rahatsız edicidir.
Çocuk felci hastalığı çok ağır hallerinde solunum kaslarınında felç olması ile ölümler görülebilir.

Çocuk Felci (Poliomyelit) Hastalığından Korunma Yolları Nelerdir?
Hastalıktan korunmanın tek yolu aşılamadır. Çocuk felcinin iki farklı aşısı mevcuttur. Biri ağızdan iki damla şeklinde yapılan Oral Polio Aşısı (OPA=Canlı Aşı), diğeri koldan kas içerisine yapılan İnaktif Polio Aşısı (İPA=Ölü Aşı)’dır. Ağızdan iki damla halinde yapılan aşı virüsün sindirim sisteminde bağırsaklardan kana karışarak hastalık yapmasını önler, koldan yapılan aşı ise kanda virüse karşı koruyucu maddelerin oluşmasını sağlayarak, iki yönlü ve çok güçlü bir korunma sağlar. Bu çift yönlü koruma uygulaması aynı zamanda, kişilerin biribirlerine virüsü bulaştırmasını da engelleyerek tamamen etkisiz hale gelmesini yok olmasını sağlamaktadır.

Çocuk Felci (Poliomyelit) Hastalığının Tedavisi Nasıldır?
Çocuk felci hastalığının ne yazık ki bilinen bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Hastalığa yakalandıktan sonra ortaya çıkan felçlerin geri dönüşü söz konusu değildir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon çalışmaları ön plana çıkmaktadır. Ancak bazı ortopedik ve rekonstrüktif cerrahi yöntemlerle düzeltmeler yapılabilir.

Çocuk Felci (Poliomyelit) Aşısı Uygulama Takvimi Nasıldır?
Oral Çocuk Felci aşısı (OPA) 6.ayını ve 18.ayını tamamlayan bebeklere her uygulamada ikişer damla ağızdan verilmek sureti ile uygulanmaktadır.
İnaktif Çocuk Felci aşısı (İPA) ise, 2.ayını, 4.ayını, 6.ayını ve 18.ayını tamamlayan bebeklere toplam 4 defa olmak üzere beşli karma aşı içerisinde koldan kas içi uygulanmaktadır.
İnaktif Çocuk Felci aşısının, (1 Temmuz 2016 tarihinde doğanlardan başlamak üzere) 48. ayda dörtlü karma aşı (DaBT-İPA) uygulanan pekiştirme dozu da bulunmaktadır. 1 Temmuz 2016 tarihinden önce doğmuş ve halen ilköğretime başlamamış olan çocukların DaBT-İPA pekiştirme dozu ise 2020-2021, 2021-2022 ve 2022-2023 eğitim ve öğretim dönemlerinde okul aşılamaları şeklinde uygulanacaktır.
Böylelikle toplamda 5 kez uygulanmış olur.

Çocuk Felci (Poliomyelit) Aşısı Yan Etkileri Nelerdir?
-Oral Çocuk Felci Aşısı (OPA): Ağır Bağışıklık Yetmezliği olanlarda, kanser tedavisi görenlerde (özellikle lösemi vakaları) uygulanmaması gerekir. Eğer evde kanser tedavisi gören bir aile bireyi varsa, aynı tuvaletin kullanılmaması gerekir. Kanser hastaları ve bu konuda tedavi görenlerin, tedaviye ihtiyacı olmadığı, sağlık durumlarının uygun olduğu dönemlerde yapılmasının bir sakıncası yoktur.
-İnaktif Çocuk Felci Aşısı (İPA): Bilinen bir yan etkisi yoktur ve uygulanmaması gereken durum söz konusu değildir.

Difteri (Kuşpalazı) Hastalığı


Difteri, Corynebacterium diphtheriae adlı mikroorganizmanın boğaz, burun,göz ve deriye yerleşmesiyle ortaya çıkan ciddi sonuçlara, ölümlere yol açabilen bir hastalıktır. Kişiler hastalığı geçirseler bile vücut tam koruyucu cevap oluşturmadığı için tekrar hastalanma riskleri mevcuttur. Bu nedenle sadece sağlıklı kişilerin değil hastaların da hastalık sonrasında aşılanmaları mutlaka gerekmektedir.

Farengeal (Yutak)ve Tonsiller (Bademcik) Difterinin Klinik Belirtileri Nelerdir?
Difterinin en sık tuttuğu bölge yutak ve bademciklerdir. Başlangıç belirtileri halsizlik, iştahsızlık, boğaz ağrısı ve hafif ateştir. 2-3 gün içinde bademciklerde küçük bir yama tarzından yumuşak damağın çoğunu kaplayabilen boyuta kadar ilerleyebilen gri-beyaz renkli bir membran (katman/zar) oluşur. Bu zar yeşil renge, eğer kanama olduysa da siyah renge dönebilir. Hatta bu oluşumlar solunum yolu tıkanmasına sebep olabilir.

Difteri (Kuşpalazı) Hastalığının Nasıl Bulaşır?
Halk arasında kuşpalazı olarak bilinen enfeksiyonun bulaşmasında hastalar ve taşıyıcılar rol oynamaktadır. Hasta bireyler bakteriyi, öksürürken, hapşırırken ya da konuşurken oluşturdukları damlacıklar aracılığı ile doğrudan ya da sekresyonları ile kirlenmiş eşyaları ile dolaylı olarak çevreye yayabilirler. Bazı kişiler solunum yollarında bu hastalık etkenini herhangi bir belirti göstermeden taşıyabilirler. Bu kişiler de hastalar gibi bakterinin bulaşmasında risk yaratırlar. Difteri etkeni ile karşılaşmamış veya aşılanmamış kişiler her yaşta hastalığa yakalanabilirler.

Difteri (Kuşpalazı) Hastalığının Bulaştırıcılık Ne Kadar Sürer?
Tedavi edilmemiş hastalar genellikle 2-3 hafta boyunca bulaştırıcı (infeksiyöz) olurlar ve bulaştırıcılık genellikle antibiyotik tedavisi başlandıktan sonraki 24 saat içinde sona erer. Antibiyotik verilmezse nadiren 4 haftayı da geçebilir.

Difteri (Kuşpalazı) Hastalığında Ölüm Oranı Nedir?
Ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte ölüm % 20’lere kadar çıkabilir. Salgınlarda ise ölüm daha yüksektir; her üç kişiden biri kaybedilebilir.

Difteri (Kuşpalazı) Hastalığında Tedavisi Nasıldır?
Difteri tedavisinde kişiler, diğer hasta ve sağlıklı kişilerden ayrılarak önce boğaz kültürleri ve tetkik için kanları alınır sonra antitoksin ve antibiyotik tedavisi başlanır. Hastalar hastalığı geçirse bile hastaneden çıkmadan önce muhakkak aşı uygulanır ve aşı her 10 yılda bir tekrarlanmalıdır.

Difteri Aşısının Etkinliği Nasıldır?
Yetişkinlerde uygun aralıklarla yapılmış 3 doz veya bebeklerde karma aşı içinde yapılan 4 doz difteri aşısı ile % 95’ten fazla koruyuculuk sağlanır. Difteri aşısının klinik etkinliği %97 olarak tahmin edilmektedir.

Difteri Aşısının Etkinliği Nasıldır?
Yetişkinlerde uygun aralıklarla yapılmış 3 doz veya bebeklerde beşli karma aşı içinde yapılan 4 doz difteri aşısı ile % 95’ten fazla koruyuculuk sağlanır. Difteri aşısının klinik etkinliği % 97 olarak tahmin edilmektedir.

Çocukluk Aşı Takviminde Difteri Aşı Şeması Nasıldır?
Difteri aşısı 5’li karma aşı (DaBT-İPA-Hib) şeklinde 2,4,6. aylarda ve 18. ayda uygulanmaktadır.
Takvimimizde, (1 Temmuz 2016 tarihinde doğanlardan başlamak üzere) 48. ayda dörtlü karma aşı (DaBT-İPA) şeklinde pekiştirme dozu yer almaktadır. 1 Temmuz 2016 tarihinden önce doğmuş ve halen ilköğretime başlamamış olan çocukların DaBT-İPA pekiştirme dozu ise 2020-2021, 2021-2022 ve 2022-2023 eğitim ve öğretim dönemlerinde okul aşılamaları şeklinde uygulanacaktır.

13 yaşında (156. ay) da erişkin tip difteri-tetanoz (Td) aşısı olarak ayrı bir pekiştirme dozu uygulaması devam etmektedir.

Aşının Yapılmaması Gereken Durumlar Nelerdir?
Aşı veya aşı içeriklerine karşı ciddi alerjik reaksiyon (anaflaksi) öyküsü olanlara tekrar difteri aşısı yapılmamalıdır. Orta veya ağır akut hastalığı olanlarda aşı ertelenmelidir. Ancak hafif hastalıkta aşı yapılabilir. Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar ve gebeler difteri aşısı olabilirler.

Aşı Yan Etkiler Nelerdir?
Yaygın allerjik deri döküntüsü, ciddi allerjik reaksyon (anafilaksi) veya sinir sisteminiyle ilgili ciddi sistemik yan etkiler, difteri aşısı uygulanmasından sonra ender olarak bildirilmiştir. İçinde difteri aşısının da bulunduğu çoklu aşıların sonrasında görüldüğü bildirilen en sık yan etkiler bölgesel reaksiyonlardır ve genellikle hassasiyet ile birlikte olan veya olmayan deride sertlik (endurasyon) şeklindedir. Bölgesel yan etkiler genellikle tedavi gerektirmeden iyileşir. Ateş ve diğer vücudun bütününü etkileyen yan etkiler sık görülmez.

Kaynak: https://tektiklabilgielinde.saglik.gov.tr/index.php